14 Eylül 2011

LE LABO PARFUM CENNETI

Yeni blogger sistemini begenmedim. Iki upuzun yazim kaydolmadan silindi. Bu nedenle bugun kisa kisa birkac parfum yorumu gececegim.

Le Labo markasi parfum kritigine inanmasa da, ben, bunun asil anlaminin negatif yorumlarin satislari gercekten etkileyecegini cok iyi bildiklerinden oldugunu dusunuyorum.  Ben Le Labo'nun bircok kokusunu begeniyorum. Simdilik zaten Patchouli ve Iris parfumlerini giyiyorum. Markayi ilk denedigimde Oud'da cok hosuma gitmisti. Hatta Oud ve Iris'i beraber giymis, gun boyu bileklerimi burnumdan uzaklastiramamistim.

Bugun kisa kisa uc Le Labo parfumu ozeti gecmek istiyorum.


Iris 39: Le Labo parfumlerindeki numaralar parfum icinde kullanilan nota sayisini simgeliyor. Iris parfumunun tum icerigini bilmiyorum ama aciklanan sekli ile iris, lime, paculi, gul, ylang ylang, misk, menekse, kakule, ginger, ve civet. Parfum burnu Frank Voelkl. Iris'in, Le Labo parfumleri arasinda en dengesiz yorumlanan parfum oldugunu dusunuyorum. 5 yildiz veren de, 4 yildiz veren de, 3 yildiz veren de, 2 yildiz veren de cok.  Ben parfumu cok begenenlerden ve hatta bir sise alip giyenlerden birisiyim. Sadece mukemmel olmadigini dusunup 4 yildiz veriyorum kokuya. Le Labo soguk, yesil, fazla sekerli olmayan, tam olarak koksel olmasa da koksel iris kokularini animsatan, paculi orani fazlaca kullanilmis bir iris parfumu. Ben unisex oldugunu iddia ediyorum ama esim kesinlikle bayan kokusu oldugunu soyluyor her deneyisinde. Dior Homme kokusunu suanda cok animsamiyorum ama en az 4-5 kisiden arada benzerlik oldugunu duydum. Bugun hatta Dior Homme'u tekrar denemeyi dusunuyorum. Bu yorumu ozet gecmek istemistim dolayisiyla son sozum her zamanki gibi sample denemeden almayin bu parfumu. 

Le Labo Poivre 23: Burbon biber, turuncgiller, tutsu, turuncgil laden, Australya'dan sandalagaci, paculi, vanilya, gaiac agaci, styrax. Woow, bu notalarin guzelligine bir bakin. Le Labo'nun Londra icin cikardigi ve sadece Londra'da( yada Imgiltere belki) satilan parfumu. Biber temali olmasi Hindistanlilar'dan kaynaklaniyor diye yorum yaptigimda esim hep kendisiyle dalga gectigimi dusunuyor ama ben gercekten oyle dusunuyorum. Neden bir cicek kokusu degil, ferahlatici bir kolonya degil, tabi guzelliginden dolayi neden bir orman kokusu yada yesil bir koku degil de biber kokusu... Ote yandan konu ile alakasiz bir giris olacak ama Luca Turin ve Tania Sanchez birer dahi. Uzun sure kitaplarini almadim cunku yorumlarimiz pekcok parfum konusunda uyusmuyordu. O yorumlarin beni etkilemesini istemedim. Simdi ise dahi olduklarini dusunuyorum cunku seneler icinde bir bakiyorum onlarin dedikleri noktaya gelmisim. Sevdigim kokuya 3 yildiz vermisler ise bir sure sonra bir bakiyorum o parfumu giymek istemiyorum artik, SIKILMISIM kokudan... Yani 3 yildiz aldigi icin felan degil, yani iste basbaya SIKILMISIM.  Neyse efendim, gelelim Poivre 23'e. Oldukca pahali bir parfum. Bu parfumu alincaya kadar pekcok niche parfumden iki tane alabiliyorsunuz. Yine pekcok designer parfumden de 4 tane alabiliyorsunuz. Hatta aldiginiz yer outletlerse 6-7 tane designer parfum alabiliyorsunuz. Poivre'yi deniyorsunuz. Ilk 15 dakika su sozler cikiyor agzinizdan. Ohh cennetin kokusu...Tuhaf tuhaf bir suru cumle daha kuruyorsunuz. Hayatinizda sizi en mutlu eden olaylari animsiyorsunuz. Bu sicak, balsamik, vanilyali, odunumsu, dumansi kokunun sizin olacagini soyluyor ve fiyatini gormezden gelmeye basliyorsunuz. Mantiginiz bir anda yokoluyor...Iste bu anda parfume yeterince zaman vermeden hemen gidip parfumu alirsaniz is isten gecmis oluyor. Cunku Le Labo parfumlerini ve hatta bircok Niche parfumu alirsaniz geri veremiyorsunuz.  Hani cok yapiyoruz bu hatayi...Ust notalardan etkileniyor ve iste benim kokum diyorsunuz ve hemencecik aliyorsunuz. Bunu yapmayin...Parfum alisverisini aceleye getirmeyin. Bir gun gidin tum parfumlere bakin. Ikinci gun gidin bir onceki gun etkilendiklerinize bakin. Ucuncu gun gidin, ikinci gun begendiklerinize bakin. Dorduncu gun gidin, ucuncu gun etkilendiklerinizi kagitta deneyin. Besinci gun gidin, kagitta denediklerinizden etkilendiklerinizi teninizde deneyin. Altinci gun gidin ve artik parfum sayisini iki yada uce indirmis olun ve bu parfumleri teninizde bir kez daha deneyin. Yedinci gun artik begendiginiz parfumu alin. Yok, parfumcu ile ahbap olmak istemiyorum derseniz, numune satin alin yurt disindaki sitelerden ve ayni islemi evinizde uygulayin.
Okumasi uzun bir yazi oldu, hatta okunmayacak, oylece atlayacaksiniz bu satirlari, en iyisi son soze geleyim. Hayal gibi baslayip, siradan, SIKICI bir kokuya donustu 20 dakika icinde. Mutlaka benim olmali diyerek basladigim parfum, kesinlikle NO-NO diyerek son buldu.
 
  Le Labo Rose 31:  Gul parfumleri ile aram kotudur. Bunda kisisel burun zevkimin etkisi cok olsa da, kalitesiz gul sulari en buyuk nedenidir. Ve Coco Chanel'in kadin parfumu dedigin gul gibi kokmaz yada bu versiyonda bir sozu( merak edenler arastirsinlar lutfen) de son noktayi koymustur. Su anda kullandigim tek gul parfumu Portrait of a Lady.  Le Labo Rose ilk andan itibaren hic ama hic hosuma gitmedi. Begenen kisilere saygi duyarak bu parfumden kat ve iyi cok gul parfumu var diyerek nokta koymak istiyorum.




Hiç yorum yok: